Gazze, on ayı aşkın bir süredir İsrail’in bombardımanları altında adeta yeryüzünden silinmek isteniyor. On binlerce insan katledildi, yüz binlercesi yaralandı. Hastaneler yerle bir edildi, gıda ve ilaç girişleri engellendi, elektrik ve su kesildi. Çocuklar açlıktan ölürken, başta ABD olmak üzere Avrupa’nın emperyalist güçleri bu soykırımı yapan siyonist İsrail’e destek sunmaya devam ediyorlar. Gazze bugün insanlığın vicdan sınavıdır; emperyalizmin kanlı yüzünü tüm çıplaklığıyla ortaya koyan bir kuşatma altındadır.
İşte tam da bu koşullarda, İsrail’in Gazze’ye yönelik yıllardır sürdürdüğü ablukaya, açlığa, yıkıma ve topyekûn soykırıma karşı denizlere açılan Gazze Sumud Filosu, dünya halklarının vicdanını harekete geçirmeyi amaçlıyor. Bu tarihi yolculuğun sözcülüğünü ise İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg üstlendi.
İspanya’nın Barcelona kentinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Thunberg, dünya devletlerinin utanç verici suskunluğunu haykırarak teşhir etti:
“Dünya Gazze’ye nasıl sessiz kalabilir?”
Thunberg’in sözleri yalnızca bir açıklama değil, aynı zamanda insanlığa yöneltilmiş devrimci bir çağrıydı. Şöyle dedi:
“Bugün burada asıl mesele neden yelken açtığımız değil. Mesele Filistin halkının hikâyesi. İnsanların hayatta kalmak için en temel ihtiyaçlardan bilinçli olarak mahrum bırakılması ve dünyanın bu vahşete nasıl göz yumabildiği meselesi…”
Ardından İsrail’in işgalci ve sömürgeci niyetini açıkça teşhir etti:
“İsrail’in soykırım niyeti çok açık. Amaçları Filistin ulusunu ortadan kaldırmak, Gazze’yi tümüyle ele geçirmek. Eğer bu gerçek insanları sokaklara dökmüyor, örgütlenmeye, harekete geçmeye sevk etmiyorsa, başka ne sevk edebilir?”
Gazze Sumud Filosu, yalnızca bir gemi değil; emperyalizme, siyonizme ve onların suç ortaklarına karşı halkların dayanışmasının sembolüdür. Bu filo, denizlerde ilerleyen bir çığlıktır:
“Filistin halkı yalnız değildir! Halkların dayanışması, emperyalist zulmü yenecektir! Yaşasın Filistin halkının onurlu direnişi!”
