CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum atayan iktidar, İstanbul sokaklarını polis barikatlarıyla donattı. Valilik kayyum için seferber olurken, halk da akın akın İl Binası önüne yürüdü.
Barikatlara ve biber gazına rağmen İstanbullular geri adım atmadı. “Bu darbedir!” diyerek alanları zorladı. İl Binası’na gelemeyenler ise semtlerinde tencere-tava eylemleriyle tepki gösterdi.
“Bu Tam Anlamıyla Bir Darbedir!”
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, ablukaya karşı yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Yollarımızı polis kesti, yurttaşlarımızı engellediler. Bu bir mahkeme kararı değil, doğrudan AKP’nin siyasete el koyma girişimidir. Tüm İstanbulluları İl Binası’na çağırıyoruz. Demokrasiye hep beraber sahip çıkalım.”
Valiliğin Yasak Kararı: Korkunun İtirafı
İl Binası polis ablukasındayken İstanbul Valiliği alelacele yasak kararı aldı. 7–10 Eylül tarihleri arasında Beşiktaş, Beyoğlu, Eyüpsultan, Kağıthane, Sarıyer ve Şişli’de her türlü miting, yürüyüş, açıklama, anma ve etkinlik yasaklandı.
Valilik, “İstanbul’un birlik ve beraberliği” bahanesiyle, halkın demokratik tepkisini susturmayı amaçlıyor. Bu karar açıkça iktidarın korkusunun itirafıdır.
Gerçek Ortada
Kayyum rejimi artık yalnızca belediyelerle sınırlı değildir. Mahkemeler iktidarın emir eri gibi çalışmaktadır. Valilikler halka değil, Saray’a hizmet etmektedir. Polis barikatları, halkı değil iktidarı korumaktadır.
Bu yalnızca CHP’ye değil, tüm halka ve demokrasi güçlerine yapılmış bir saldırıdır.
Sokaklardan Yükselen Sloganlar; “Kayyum darbedir, kabul etmiyoruz!”, “Polis barikatları değil, halk barikatları kazanacak!”, “İstanbul halkı teslim alınamaz!”, “Saray’ın kayyumu değil, halkın iradesi kazanacak!”