Siyonist İsrail zindanlarında işkence, tecavüz

Zora Temsilcisi Anna: “İsrail Hapishanelerinde Tecavüze Uğradım”

Politik Tutsaklarla Uluslararası Dayanışma Konferansı’nda konuşan Zora temsilcisi gazeteci Anna, İsrail hapishanelerinde sistematik işkence yöntemlerinden biri olarak cinsel saldırıya maruz kaldığını kamuoyuna açıkladı.

Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Politik Tutsaklarla Uluslararası Dayanışma Konferansının ilk oturumunda söz alan Zora temsilcisi gazeteci Anna, İsrail devletinin hapishanelerde uyguladığı işkence politikalarını teşhir etti. Anna, Gazze’ye insani yardım taşıyan Özgürlük Filosu’na ait Filotilla Gemisi (Vicdan Gemisi) nde gazeteci olarak yer aldığını, İsrail askerleri tarafından uluslararası sularda gözaltına alındığını ve bu süreçte ağır insan hakları ihlallerine maruz kaldığını belirtti.

Konuşmasında yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlatan Anna, gözaltı sürecinin ardından İsrail hapishanelerine götürüldüğünü ve beş gün boyunca tutuklu kaldığını ifade etti. Bir hapishaneden başka bir hapishaneye sevk edilirken tecavüz işkencesine uğradığını açıklayan Anna, bunun münferit bir olay değil, İsrail devletinin sistematik bir işkence yöntemi olduğunu vurguladı.

“Utanması gereken ben değilim. Utanması gereken Siyonist devlettir” diyen Anna, yaşadıklarını yalnızca kendi adına değil, İsrail zindanlarında benzer şiddete maruz kalan tüm kadınlar adına kamuoyuyla paylaştığını söyledi.

Anna konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Gazeteci ve sağlık emekçilerinin yer aldığı gemiye gazeteci olarak katıldım. Gazze sularında İsrail askerleri tarafından tutuklandım. Beş gün gözaltında tutuldum. Şimdi orada yaşadığım cinsel şiddeti açıklıyorum. Bir hapishaneden diğerine götürülürken tecavüze uğradım.

Bunu sadece kendim için değil, cinsel şiddete uğrayan bütün kadınlar adına açıklıyorum. Bunu yaşayıp konuşamayan, susturulan kadınlar adına paylaşıyorum. İsrail hapishanelerinde çok sayıda Filistinli kadın ve tutsak bu işkenceye maruz kalıyor.

Utanması gereken ben değilim. Siyonist devlettir. Benim irademi asla kıramadılar. Kadınlar güçlüdür. Çok cesur kadınlar var. Ben asla mücadelemden vazgeçmeyeceğim. Adalet sağlanana kadar durmayacağım. Erkek egemen sisteme karşı mücadele etmeye devam edeceğim.”

Konferans katılımcıları, Anna’nın açıklamalarını uzun süre alkışlarla karşılarken, konuşma İsrail hapishanelerinde uygulanan işkence ve cinsel şiddetin uluslararası alanda soruşturulması çağrılarını yeniden gündeme getirdi.

Anna’nın tanıklığı, özellikle Filistinli kadın tutsakların maruz kaldığı cinsel şiddetin görünür kılınması ve cezasızlık politikalarının teşhir edilmesi açısından konferansın en çarpıcı konuşmalarından biri olarak kayda geçti.

Önceki İçerikSavaş ve sermaye bütçesi onaylandı