Kayseri’de kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde sokağa çıktılar ve Kent Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasına katıldılar.
Basın metnini Kayseri Kadın Platformu sözcüsü bir eğitim emekçisi okudu.
25 Kasım’ın tarihçesine değinen sözcü şunları ifade etti:
“1960 yılı 25 Kasım’ında Dominik Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde üç kadının cesedi bulundu. Bunlar Mirabel kız kardeşlerdi. Mirabel kız kardeşler ülkelerinde diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi verdikleri için gizli polis tarafından kaçırılarak tecavüze uğrayıp öldürüldüler. 1981 yılında Dominik’te toplanan Latin Amerika Kadın Kurultayı’nda 25 Kasım, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’ olarak kabul edildi.”
“Son on ay içerisinde 337 kadın katledildi”
Kadına yönelik şiddetin sürdüğünü belirterek şunları dedi:
“Türkiye’nin dört bir yanından, Arjantin’e, Şili’ye, Polonya’dan, Afganistan’a, dünyanın her yerinden yükselen kadın direnişleri İran’da katledilen Jina Amini’nin ardından diktatörlüğe, otoriter rejimlere, ataerkilliğe karşı bir başkaldırıya dönüştü. Kadınlar olarak 25 Kasım’da; şiddete, cinsiyetçiliğe, savaşa, yoksulluğa karşı; eşitlik, adalet, barış ve özgürlük için alanlardayız!
Geçtiğimiz 25 Kasım’dan bugüne erkek şiddeti hız kesmeden devam etti. Son on ay içerisinde 337 kadın katledildi, 190 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.”
“Kadın cinayetleri münferit değil, politiktir”
Katliam boyutuna varan kadın cinayetleri iktidarın politikalarından bağımsız olmadığını belirten sözcü şunları vurguladı:
“Kadın cinayetleri münferit değil, politiktir” demek için alanlardayız.
İstanbul Sözleşmesi’nin bir gece yarısı kararıyla iptal edilmesi şiddet faillerini cesaretlendirirken, mücadeleyle elde edilen tüm kazanımları ortadan kaldırmak için iktidar adeta biz kadınlara savaş ilan etmiş durumda. Her ay onlarca kadın koruma kararına rağmen katledilirken, 6284 sayılı yasa uygulanmıyor, hatta yasanın sağladığı haklar kısıtlanmaya çalışılıyor”