Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Merkezi Medya Departmanı’nın yaptığı açıklamanın çevirisi Filistin’in Sesi hesabından yayımlandı.
FHKC işgalcilerin Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı soykırım savaşının 15 aydan fazla bir süre geçtikten sonra ateşkes ilan edilmesinin Filistin halkının kararlılığının bir yansıması olduğunu söyledi. Gazze’nin, halkının varlığını ortadan kaldırmayı ya da kökünü kazımayı ve yerinden etmeyi amaçlayan tüm cani işgal planlarının üzerinde yükseldiği Filistin ulusal kararlılığının kalesi olduğunu kanıtladığının belirten FHKC Lübnan, Yemen, Irak ve İran’daki destek cepheleri düşmanın yıpratılmasına katkıda bulunduğunu ve Gazze’ye yönelik saldırıyı durdurmak için liderleri, direnişçileri, insanları ve kaynakları düzeyinde büyük fedakârlıklar yaptığını vurguladı.
Filistin halkının ve onların haklı davası, direnişi ve meşru mücadelesi için daha fazla dayanışma ve destek çağrısında bulunan FHKC, Gazze’nin kararlılığını desteklemek ve tüm Filistin ulusal varlığını, halkın haklarını ve haklı davasını savunma savaşında halkın yaralarını sarmak ve yeniden inşa etmek için gerekli tüm araçları sağlamak amacıyla gerçek ulusal birlik ve farklılıklardan vazgeçme çağrısında bulunduklarını vurguladı.
FHKC’nin açıklamasının tamamı ise şu şekilde:
İşgalcilerin Gazze Şeridi’ne karşı başlattığı soykırım savaşının üzerinden 15 aydan fazla bir süre geçtikten sonra ateşkes ilan edilmesi, bombalama, kuşatma, yıkım ve açlık dehşetine rağmen Gazze Şeridi’nin ve orada kök salmış Filistin halkımızın kararlılığının bir yansımasıdır. Filistin’i, halkını ve davasını imha ve tasfiye tehlikelerinden korumak için bir kalkan oluşturan sağlam irade, yılmaz ruh ve toprağın ve vatanın kutsallığına olan derin inançtır.
Kuşatmaya, bombardımana, yıkıma, akan kana, on binlerce şehidin kaybına ve direnişin yiğitlik ve cesaretine rağmen Gazze’nin efsanevi kararlılığı, Gazze’yi halkların iradesinin ve direnişinin küresel bir sembolü haline getirmiştir. Bu küçük, kuşatma altındaki şerit, büyüklüğü ve kahramanlığı, halkının Filistin’i ve tehdit altındaki Arap ulusunu savunmadaki tutumu ve fedakarlıkları, Siyonist saldırganlığın genişlemesini ve bölgedeki topyekün savaşı durdurmuştur.
Gazze, halkımızın varlığını ortadan kaldırmayı ya da kökünü kazımayı ve yerinden etmeyi amaçlayan tüm cani işgal planlarının üzerinde yükseldiği Filistin ulusal kararlılığının kalesi olduğunu kanıtlamıştır. Gazze’deki halkımız, işgalin savaş hedeflerinin bir parçası olarak dayatmaya çalıştığı uluslararası kayyum planını başarısızlığa uğrattı ve düşman, tüm katliamları ve suçları işlemesine rağmen acımasız saldırganlığını haklı çıkarmak için bahane olarak kullandığı esirlerini geri alamadı.
Direnişin, saldırganlığın vahşetine rağmen savaşma iradesini sürdürme ve işgale her gün kayıp verdirme başarısı, vefakâr ve fedakâr halkımızın büyük sadakati olmasaydı mümkün olmazdı. Lübnan, Yemen, Irak ve İran’daki destek cepheleri düşmanın yıpratılmasına katkıda bulunmuş ve Gazze’ye yönelik saldırıyı durdurmak için liderleri, direnişçileri, insanları ve kaynakları düzeyinde büyük fedakârlıklar yapmışlardır.
FHKC, savaş suçlusu Biden liderliğindeki ABD yönetimini, işgali finanse ederek ve uluslararası alanda destekleyerek halkımıza karşı işlenen soykırımın siyasi ve askeri ortağı olduğu için bu savaştan doğrudan sorumlu tutmaktadır. Uluslararası sessizlik ve bazı bölgesel güçlerin suç ortaklığı, düşmanın suçlarını kontrolsüz bir şekilde sürdürmesi için bir örtü görevi görmüştür. Soykırım suçlarını ifşa etme ya da savaş suçlularının cezalandırılmasına katkıda bulunma konusunda yetersizliklerini ve başarısızlıklarını gösteren uluslararası insan hakları kurumları, rollerini ve ahlaki ve insani duruşlarını yeniden gözden geçirmeye çağrılmaktadır. Çağın suçu olan Gazze’ye yönelik soykırım savaşı, önemli bir uluslararası suç ortaklığı olmadan devam edemezdi.
Halkımızın yanında duran ve bu saldırganlığı kınayan özgür seslere değer veriyor ve özellikle Arap kardeşlerimiz tarafından soykırımı durdurmak için sarf edilen çabaları takdirle karşılıyoruz. Filistin halkı ve onların haklı davası, direnişi ve meşru mücadelesi için daha fazla dayanışma ve destek çağrısında bulunuyoruz. Cephe, Gazze’nin kararlılığını desteklemek ve tüm Filistin ulusal varlığını, halkımızın haklarını ve haklı davasını savunma savaşında halkımızın yaralarını sarmak ve yeniden inşa etmek için gerekli tüm araçları sağlamak amacıyla gerçek ulusal birlik ve farklılıklardan vazgeçme çağrısında bulunur.
Bugün saldırganlık geçici olarak durmuş olsa da henüz sona ermiş değildir; zira ilhak hazırlıkları kapsamında Batı Şeria’daki imha, yerinden etme ve kolonileştirme planlarını tamamlamayı amaçlayan, işgal altındaki topraklarımızın her karışında Filistinli varlığımızı tehdit eden ve tüm bölgeyi hedef alan başka şekillerde devam etmektedir. Kahramanca kararlılığın unsurlarını sağlamak herkesin sorumluluğudur ve Gazze’nin acılarını hafifletmek için çok çalışmak ve saldırganlık yenilgiye uğratılana ve haklarımız kazanılana kadar direnişin devam etmesini sağlamak için herkese büyük sorumluluklar düşmektedir. Sonuç olarak, kanlarıyla özgürlük yolunu açan masum şehitlerimizi, parmaklıklar ardında meydan okuma ruhunu somutlaştıran cesur tutsaklarımızı ve özellikle işgal altındaki Batı Şeria’da yükselen ve yiğitçe direnen anavatandaki ve diasporadaki halk kitlelerimizi saygıyla anıyoruz.