Uruguay’ın “Saraysız Başkan”ı Mujica yaşamını yitirdi

Uruguay’ın efsanevi Devlet Başkanı, eski Tupamaro gerilla lideri Jose Mujica (Pepe) yaşamını yitirdi. Bir süredir kanserle mücadele eden Mujica, 2024’teki son röportajında bir biyokimyasal tedavi veya ameliyatı daha vücudunun kaldıramayacağını, artık dinlenmek istediğini söylemişti. Mujica çiftliğinde bulunan sekoya ağacının altına ve köpeği Manuela’nın yanına gömülmek istediğini söylemişti.

Jose Mujica kimdir?

Tam adıyla José Alberto Mujica Cordano, 20 Mayıs 1935’te Uruguay’ın başkenti Montevideo’da dünyaya geldi. Gençliğinde Küba Devrimi’nden ilham alarak, Tupamaro adlı Marksist gerilla hareketine katıldı. Mujica, bu yıllarda halk arasında “Pepe” lakabıyla tanınmaya başladı.

1973’te Uruguay’da gerçekleşen askeri darbenin ardından tutuklandı. Cezaevinde geçirdiği 12 yılın büyük bölümünü tek kişilik hücrelerde, ağır fiziksel ve psikolojik işkencelere maruz kalarak geçirdi. 1985’te diktatörlüğün sona ermesiyle birlikte özgürlüğüne kavuştu.

Demokrasiye geçişin ardından siyasete atılan Mujica, sol görüşlü Geniş Cephe (Frente Amplio) koalisyonu çatısı altında milletvekilliği yaptı, ardından Tarım Bakanı olarak görev aldı. 2010 yılında ise ülkenin devlet başkanı seçildi ve bu görevini 2015 yılına kadar sürdürdü.

Mujica’nın başkanlığı, dünya genelinde örnek gösterilen bir yaşam tarzıyla dikkat çekti. Devlet başkanı olmasına rağmen başkanlık sarayında oturmayı reddetti; bunun yerine Montevideo yakınlarında küçük bir çiftlikte, eşiyle birlikte sade bir hayat sürmeye devam etti. Kullandığı eski model Volkswagen Beetle, simge haline geldi. Maaşının büyük bir kısmını bağışlaması, hastane kuyruğunda vatandaşlarla birlikte beklemesi gibi davranışlarıyla geniş kitlelerin takdirini topladı.

TIME dergisi tarafından “Dünyanın en yoksul başkanı” olarak tanımlanan Mujica, görev süresinin sonunda aktif siyasetten büyük ölçüde çekildi; ancak halk arasındaki itibarı ve saygınlığı yıllar boyu sürdü.

Nisan 2024’te yemek borusunda kanserli bir tümör tespit edildi. Radyoterapi tedavisi görmesine rağmen olumlu bir sonuç alınamadı.

Önceki İçerikKuzey Kıbrıs Türkiyenin karanlık ilişkiler cenneti
Sonraki İçerikODTÜ ve Hacettepe’de Boğaziçi’ye destek yürüyüşü: “Karanlığı parçala, geleceğe sahip çık”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz