Kuzey Kıbrıs Türkiyenin karanlık ilişkiler cenneti

Son yıllarda, Kuzey Kıbrıs’ta kara para aklama, uyuşturucu ticareti, yasa dışı bahis ve diğer organize suç faaliyetlerinin yoğunlaştığı iddiaları sürekli gündemde kalmaktadır. Adanın uluslararası alandaki tanınmamışlığı, hukuki boşluklar ve ekonomik kırılganlık, bu tür yasa dışı faaliyetler için cihatçı faşist iktidarın çıkarlarına hizmet eden uygun bir zemin oluşturmaktadır.

Kara Para Aklama İddiaları

Kuzey Kıbrıs’taki offshore bankacılık sistemi ve yetersiz denetim mekanizmaları, yasa dışı yollarla elde edilen gelirlerin aklanması için cazip bir ortam sunmaktadır. Uluslararası finansal istihbarat birimleri ve raporlar, Kuzey Kıbrıs’ı bu konuda riskli bölgeler arasında değerlendirmektedir. Bu durum, adanın uluslararası finans sistemine entegrasyonunu zorlaştırmakta ve itibarını zedelemektedir.

Uyuşturucu Transit Merkezi İddiaları

Kıbrıs’ın coğrafi konumu, Avrupa ve Ortadoğu arasındaki uyuşturucu ticaretinde bir transit noktası olarak kullanılmasına neden olmaktadır. İddialara göre, uluslararası uyuşturucu kartelleri, Kuzey Kıbrıs’ı sevkiyatlar için bir ara durak veya dağıtım merkezi olarak kullanmaktadır. Bu durum, adada organize suç örgütlerinin güçlenmesine ve şiddet olaylarının artmasına yol açmaktadır.

Kumar Cenneti Haline Gelmesi

Kumarhanelerin serbest olduğu ve yasa dışı bahis faaliyetlerinin yaygınlaştığı Kuzey Kıbrıs, bu sektörlerden elde edilen kara paranın aklanması için bir araç olarak kullanılmaktadır. Son dönemde yaşanan yasa dışı bahis baronlarına yönelik suikastlar, bu karanlık dünyanın derinliğini ve aktörlerini gözler önüne sermektedir. Cihatçı faşist Türk devletinin çeteleşmesi ve yandaşlarıyla Kuzey Kıbrıs’taki suç örgütlerinin merkezi haline gelmesi, bu durumu daha da kötüleştirmektedir.

Kuzey Kıbrıs’taki bu yasa dışı faaliyetlerin Türkiye’deki iktidar çevreleriyle bağlantılı olduğu artık herkesçe bilinmektedir. Bu durum, adayı bir suç merkezi haline getirmekte ve halkın güvenliğini tehdit etmektedir.

Halil Falyalı Cinayeti ve Sonrası

Kuzey Kıbrıs’ta uzun yıllardır yasa dışı bahis sektörünün önde gelen isimlerinden biri olarak bilinen Halil Falyalı’nın 8 Şubat 2022 tarihinde Girne’de uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesi, adadaki karanlık ilişkiler ve suç örgütleri arasındaki hesaplaşmaların en çarpıcı örneklerinden biridir. Falyalı, sadece yasa dışı bahis alanındaki etkinliğiyle değil, aynı zamanda kara para aklama iddiaları ve siyasetle olan ilişkileriyle de gündeme gelmiş bir isimdir.

Cinayetin ardından başlatılan soruşturmalar, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs arasındaki suç örgütleri bağlantılarını ve derin devlet yapılanmalarını gündeme getirmiştir. Falyalı’nın öldürülmesi, yasa dışı bahis ve kumar sektöründeki güç dengelerini sarsmış ve adadaki hakimiyet mücadelesini açığa çıkarmıştır.

Cemil Ünal Suikastı ve Karanlık İlişkilerin Derinleşmesi

Halil Falyalı cinayetinin ardından ortaya çıkan kasetler, Hakan Fidan ve Erdoğan’ın kirli ilişkilerini ifşa etmesi, iktidarda büyük bir telaşa neden olmuştur. Bu nedenle, Falyalı’nın “kasası” olarak bilinen Cemil Ünal’ın 2025 yılında Hollanda’da öldürülmesi, Falyalı cinayetiyle bağlantılı sırların ve karanlık ilişkilerin derinliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. İktidarın kirli ilişkilerinin ortaya çıkmasını engellemek için Türkiye’nin CIA ve Hollanda’ya ne tür tavizler verdiği ise bir sır olarak kalmaktadır.

Ünal’ın koruma altındayken öldürülmesi, Türkiye’nin ortaya çıkan karanlık ilişkilerini gizleme çabasının bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu suikastlar zinciri, Kuzey Kıbrıs’taki yasa dışı bahis ve kumar sektörü ve kara para aklamanın sadece ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve güvenlik boyutlarının da olduğunu açıkça göstermektedir. Bu tür karanlık ilişkilerin doğrudan Türkiye ve Erdoğan bağlantılı olduğu ortadadır.

Kıbrıs’ın Jeopolitik Önemi

Kıbrıs, Doğu Akdeniz’deki stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca büyük güçlerin ilgi odağı olmuştur. Günümüzde ise adanın jeopolitik önemi, özellikle enerji kaynaklarının keşfi ve bölgesel güvenlik dinamiklerinin değişimiyle birlikte daha da artmıştır.

Doğu Akdeniz Gazı Rekabeti

Kıbrıs çevresindeki doğal gaz yataklarının keşfi, bölgede ciddi deniz yetki alanı anlaşmazlıklarına yol açmıştır. Güney Kıbrıs’ın yürüttüğü enerji arama faaliyetleri ve Mısır, İsrail gibi ülkelerle yaptığı deniz yetki alanı anlaşmaları, Türkiye ve KKTC’nin tepkisine neden olsa da kirli ilişkiler bu durumu karmaşık hale getirmektedir.

Uluslararası Güçlerin Varlığı

Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları ve bölgesel istikrarsızlık, ABD, Rusya, Fransa gibi emperyalist güçlerin bölgeye olan ilgisini artırmıştır. Bu güçlerin Kıbrıs ve çevresindeki askeri varlığı ve diplomatik girişimleri, adanın jeopolitik önemini daha da pekiştirmektedir.

Güney Kıbrıs’ın Uluslararası Rolü

Güney Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Avrupa Birliği üyesi olması, adanın uluslararası alandaki manevra kabiliyetini artırmaktadır. Türkiye’nin kirli ilişkileri, Güney Kıbrıs’ın AB ve diğer Batılı ülkelerle ilişkilerini geliştirmesini kolaylaştırmaktadır.

NATO’nun Rolü ve Türkiye’nin Pozisyonu

Güney Kıbrıs’ın NATO ile yakınlaşma çabaları ve olası bir üyelik ihtimali, bölgedeki güvenlik mimarisini etkileyebilecek bir gelişmedir. Türkiye, bir NATO üyesi olarak, adadaki mevcut bölünmüşlük ve siyasi sorunlar çözülmeden böyle bir adıma karşı çıksada geçmişteki İsveç ve Fillandiya konusunda ki tutarsız politikaları ortada.

Sonuç: Karmaşık İlişkiler Ağı ve Ada Halkları İçin Belirsiz Gelecek

Kıbrıs, Türkiye’nin karmaşık politikalarının, kuzeyinde dönen karanlık iddiaların ve Doğu Akdeniz’deki jeopolitik rekabetin ortasında hassas bir denge üzerinde durmaktadır. Türkiye’nin adadaki varlığı ve politikaları, Kıbrıs Türk halkının haklarını koruma söylemiyle meşrulaştırmaya çalışsada, bölgeyi bir suç merkezi haline getirmesi, Kuzey Kıbrıs’ın uluslararası alandaki tanınmamışlığını ve adanın geleceği için ciddi sorunlar yaratmaktadır.

Halil Falyalı cinayeti ve Cemil Ünal suikastı, Türkiye’nin karanlık ilişkilerinin adada yalnızca birer buzdağı olmadığını, aksine derin ve karmaşık bir ağın parçası olduğunu göstermektedir. Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları ve bölgesel güç mücadelesi, Kıbrıs’ı sadece bölgesel değil, küresel jeopolitik denklemlerin de önemli bir parçası haline getirmektedir.

Kıbrıs sorununun çözümü için atılacak adımlar, sadece ada halklarının geleceğini değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz’deki istikrarı ve uluslararası ilişkileri de derinden etkileyecektir. Kıbrıs’ın jeopolitik konumu ve bölgeye çöreklenen devlet destekli suç örgütleri, Türkiye ve Yunanistan’ın Kıbrıs’ı sömürgeci bir edayla yönetme çabaları, Kıbrıs halkını ilerici ve devrimci güçlerın bu konudaki karşı çıkışları ve protestolarını arttırmaktadır.

Kıbrıs’ta gerçek anlamda barışın sağlanması, sorunun çözümü, tüm hegonamik güçlerin Kıbrıs üzerindeki işgalciliğine sonverilmesi ve Kıbrıs halklarının özgür iradesiyle karar vermesi ile çözümü mümkündür. Kıbrıs, Kıbrıs halklarındır!

Önceki İçerikBoğaziçi’nde polis ablukası: Öğrenciler Nureddin Yıldız’ın üniversitede bir etkinliğe gelmesine tepki gösterdi
Sonraki İçerikUruguay’ın “Saraysız Başkan”ı Mujica yaşamını yitirdi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz