DİSK/Enerji-Sen: “Erdoğan’ın kararıyla yasaklanan grevler ancak fiili grevlerle kazanılabilir”

Kamu Çerçeve Protokolü görüşmelerinde anlaşmanın sağlanamaması üzerine Türk-İş’e bağlı Türkiye Maden İşçileri Sendikası’nın (Maden İş) dört işletmede başlayacağı grev, Tayyip Erdoğan tarafından “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu iddia edilerek yasaklanmıştı.

DİSK/Enerji-Sen, grev yasağına yönelik yaptığı açıklamada Türkiye işçi sınıfının grev hakkının Kavel kablo fabrikasındaki fiili grevle kazanıldığını hatırlattı. Enerji işkolunun da grev yasağının olduğunu ifade eden sendika, gerek toplu sözleşmelerde gerekse güvenceli çalışma koşulları için verdikleri mücadelelerde ancak fiili mücadele yöntemleriyle kazanım elde edebildiklerini belirtti. DİSK/Enerji-Sen, bugünkü grev yasaklarının da ancak fiili grevlerle kazanılabileceğini vurguladı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Basına ve Kamuoyuna

Değerli kamu işçisi sınıf kardeşlerimiz,

Türkiye geneli 600 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu çerçeve protokolünde hükümeti temsilen masada yer alan TÜHİS’in ilk altı ay için yüzde 24, ikinci altı ay için yüzde 11, üçüncü altı ay için yüzde 10, dördüncü altı ay için yüzde 6 zam teklif edildi. Kamuda çalışan sınıf kardeşlerimiz ekonomik krizin, vergi yükünün altında bir yandan ezilirken öbür yandan da dayatılan sefalet ücretlerini kabul etmedi. Sınıf kardeşlerimiz insan onuruna yakışan bir ücret ve toplu sözleşmeli, grevli sendikal yaşamın gerekliliği için en temel hakları olan Grev haklarını kullanmak doğrultusunda karar aldılar.

Ama bugün Resmi Gazete’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararla grev “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu iddia edilerek yasaklandı.

Biz çok iyi biliyoruz ki işçi sınıfının hakları altın tepside verilmez, işçi sınıfı onu söke söke almak zorundadır. Ülkemizde işçilerin grev hakkı 1963 yılına girilirken İstanbul’da Kavel kablo fabrikasındaki yiğit işçilerin 62 gün boyunca süren mücadelesiyle kazanılmıştır. Türkiye’de, grev ve toplu sözleşme hakkı ilk kez bu grev sayesinde yürürlüğe konulmuştur. Bugün yine Cumhurbaşkanı kararıyla yasaklanan grevler de ancak fiili grevlerle kazanılabilir.

Hukuki haklılık açık olmasına rağmen hukuki yolla somut kazanım elde edilemiyorsa, işçiler ve sendikaları için Anayasal sendika ve grev hakkına sahip çıkmaktan ve fiilen greve başlamaktan başka sonuç alıcı seçenek kalmaz.

Bugün sınıf ve kitle sendikal anlayışı çerçevesine mücadele etmeye devam ettiğimiz grevin yasak olduğu enerji işkolunda enerji işçilerinin toplu sözleşme süreçlerinde Yüksek Hakem Kurulu tehdidiyle sefalet ücretlerine razı edildiğini görüyoruz. Bugüne kadar gerek toplu iş sözleşmesi gerekse güvenceli çalışma koşulları için elde ettiğimiz her kazanımı işçilerin birlik olduğu ve bir adım olsun geri adım atmadığı fiili mücadele yöntemlerini kullanarak başardık.

Bugün başta enerji işçileri olmak üzere grev yasağı sopasıyla terbiye edilemeye çalışılan tüm işçilerin tek bir çıkar yol ve parola vardır; “toplu sözleşme hakkımız, grev silahımız!”

Önceki İçerikKamuda grev dalga dalga geliyor
Sonraki İçerik“BM Silah Bırakın’’ çağrısına Filistinli örgütler: ‘’İşgal ve sömürgeciliğe karşı sonuna kadar mücadele…’’