Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun 2026-2027 için belirlediği zam oranları, milyonlarca kamu emekçisi ve emekliyi bir kez daha yoksulluğa mahkûm etti. KESK ve Birleşik Kamu-İş kararı “sefalet dayatması” olarak nitelerken, Memur-Sen’in tutumu ise emekçiler arasında tepkilerin odağı oldu.
KESK Eş Genel Başkanı Ayfer Koçak, Hakem Kurulu kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla sürecin tamamlandığını belirterek, kamu işvereni, Hakem Kurulu ve Memur-Sen üçlüsünün danışıklı dövüşle milyonlarca emekçiyi açlığa sürüklediğini söyledi. Koçak, “Hakeme gitmeyeceğiz deyip koşa koşa hakeme üye gönderenler, emekçilerin değil hükümetin çıkarlarını korumuştur” dedi. Hakem kararlarının üst düzey yöneticilerin çıkarlarını gözettiğini vurgulayan Koçak, “Genel müdürlere, daire başkanlarına yüksek artışlar yapılırken güvenlik görevlisine yalnızca 334 lira reva görülmüştür” diye konuştu.
Birleşik Kamu-İş ise sürecin başından beri Hakem Heyeti’nin tarafsız olamayacağını dile getirdiklerini, 11 üyenin 7’sini Cumhurbaşkanlığının atadığı bir yapının emekçilerin lehine karar alamayacağını belirtti. Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde yapılan eylemde, “Dağ fare bile doğurmadı, hükümetin sefalet teklifini onaylayan bir karar çıktı” denildi. Sendika, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklinin açlığa mahkûm edildiğini vurgularken, “Bu oyunu bozacağız, insanca yaşamak için mücadeleyi büyüteceğiz” çağrısı yaptı.
Memur-Sen yine hükümetin yanında
Hakem Kurulu’na üye göndermesi nedeniyle eleştirilen Memur-Sen ise basın toplantısı düzenleyerek “Uzlaştığımız 58 maddeyi korumak için mecburen hakeme gittik” savunması yaptı. Genel Başkan Ali Yalçın, “Hakem Kurulu işverenin noteri gibi davrandı, bu sendika yasasıyla devam etmek mümkün değil” dedi. Ancak emekçiler, Memur-Sen’in “çekildik” açıklamalarını inandırıcı bulmuyor. KESK ve Birleşik Kamu-İş, Memur-Sen’in göstermelik tepkilerle hükümetin politikalarına meşruiyet kazandırdığını ifade ederek, “Gerçek sendikacılık emekçilerin hakları için mücadele etmektir, Truva atı rolünü oynamak değil” diyerek tepki gösterdi.
Son kararla birlikte kamu emekçileri yine hedeflenmeyen enflasyona endekslenen düşük zamlarla yaşamaya mecbur bırakıldı. Emekçiler, artan kiralar, fatura yükleri ve temel gıda fiyatları karşısında maaşlarının eridiğini, çocuklarının geleceğini dahi güvenceye alamadıklarını söylüyor.
KESK ve Birleşik Kamu-İş, tüm kamu emekçilerini ortak mücadeleye çağırırken, Memur-Sen’in tabanında da tepki büyüyor. Emekçiler, “Gerçek sendikacılık sarayla değil, meydanlarda yapılır” diyerek insanca yaşam için yan yana gelme çağrısını yineliyor.
