Faşist Türk devletinin Kürt halkı ve onun öncüsüne yönelik saldırıları her alanda sürüyor.
Aylardır Pençe-kilit adı altında medya savunma alanlarına saldıran ve her türlü kimyasal silah kullanmasına rağmen direniş iradesi karşısında çaresiz kalmaktalar. Burada başarı elde etmeyen faşist sistem her gün Rojava’ya saldırmakta, ülke içinde her gün Kürt halkı ve onun kurumlarına karşı soykırım operasyonlarını yoğunlaştırarak südremekte.
Bugün (23 Aralık) birçok ilde DBP’ye yönelik siyasi soykırım operasyonu gerçekleştirildiği saatlerde Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Kürt Kültür Merkezi’ne ve çevresinde bulunan Kürt işyerlerine yönelik silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen saldırıda birçok kişi yaralanırken üç kişi şehit düştü.
Fransa’nın başkenti Paris’te Kürtlere yönelik gerçekleştirilen bu vahşi saldırı kuşkusuz ki kim ne adına nasıl yaptığı vb açıklamaları sorunun özünü örtbas etmekten öte bir çaba değil. Başta Fransız devleti olmak üzere bu saldırının faili faşist Türk devletidir.
Tamda Paris’te katledilen 3 kadın devrimcinin katledilmesinin yıl dönümü etkinliklerinin hazırlıklarının yapıldığı tarihe denk getirilen bu saldırı ne tesadüfü bir saldırı nede bir ırkçının tek başına saldırısıdır. Farınsa da, özelikle Paris’te Türk İstihbarat faaliyetlerinin yoğunluğu bugüne kadar çeşitli vesilelerle kamuoyuna yansıdı. Daha önce katledilen 3 devrimci kadın başta olmak üzere MİT’in buradaki saldırılarının üstünü örtbas eden Fransa devleti ve onun İstihbaratnin yol vermesi ve göz yumasının sonucudur.
3 devrimci kadının katledilmesinin failleri ve emir verenlerinin çok açık olmasına rağmen bunu örtbas eden Fransa devleti yeni katliamların zeminin hazırlamış ve bu düzenlenen saldırı ve katliamda da faşist TC ile işbirliğinin bir sonucudur. Fransa polisi ve istihbaratının yirmi dört saat gözetim altında tutuğu Kürt Kültür Merkezi’ne yönelik bu saldırı onlarda habersiz olması mümkün değildir.
Nerde olursak olalım bu ve benzeri saldırılar Kürt özgürlük mücadelesi ve onun aktivistlerine ve muhaliflere yönelik sürecektir. Türk devletinin içine düştüğü çıkmaz ve çürüme karşısında saldırganlıkla kendini yeniden toparlama çabasında. Bunun odağına da Kürt halkının soykırımını koymuş, bu konuda onda çıkarı olan uluslararası güçlerde ona yol vermekte destek çıkmaktadır.
Bu katliam karşısında faşist Türk devlet ve onun işbirlikçisi uluslar arsı güçlere karşı her alanda daha örgütlü ve mücadeleyi yükseltmek, onların yok etme, katliam politikleri karşısında kenetlenmeliyiz.