İran’da Jin Jiyan Azadî; Jîna Emînî’nin
Rojhilatlı Kürt kadını Jîna Emînî’nin ölümünün üzerinden tam bir yıl geçti. 13 Eylül 2022 tarihinde gözaltına alınan ve 16 Eylül’de hayatını kaybeden Jîna Emînî, İran İslam Cumhuriyeti Kolluk Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı olan ve kamuda örtünme kurallarının uygulanmasını denetleyen Ahlak Polisi tarafından, örtüsünün hükûmet standartlarına uygun olmadığı gerekçesiyle tutuklanmıştı.
Mahsa Jina Amini’nin “baş örtüsünü düzgün takmadığı” gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltındayken katledilmesinin, İran’da kadın hareketi, öğrenci hareketi ve sınıf hareketi açısından önemli bir dönüm noktası oldu. Bu gelişme toplumun tüm kesimlerinin İran rejimine karşı mücadelede yan yana olması ve birlikte yürütmesi, teokratik rejime karşı mücadele yöntemlerinin geliştirilmesinde kuşkusuz mücadeleye büyük kazanımları oldu. Bizler açısında da önemli dersler çıkarılacak bir süreçtir. Bu açıdan başlayan eylemlikler sadece İran’da değil dünya genelinde de özelikle kadın hareketi acısında büyük kazanım ve hareketlenmeyi yaratı.
Uzun yılardır İran’da siyasal İslam’ın tüm toplumu baskı altında tutmak için bir araç olarak kullanan rejim cinayet, baskı, katliamlar ve idamları uygulamaktan sinir tanımıyor tıpkı ülkemizdeki faşist sistem gibi…
Yıların baskı rejimi karşısında ayağa kalkan toplumun birçok kesim tüm dünyaya sesini duyurmaya çalıştı. İran halkı “İslam Cumhuriyeti İstemiyoruz”, “Zalime ölüm ister şah olsun ister molla” sloganlarıyla İran halkları özgür bir yaşam için çok bedel ödedi ve ödemeye devam ediyor, özelikle Jin Jiyan Azadî sloganını ve kadın mücadelesini tüm dünyada güncelleştirdi.
Yıl dönümünde Mahsa Jina Amini’nin katledilmesini lanetlerken, İranlı halkının ve kadınların mücadelesini selamlıyoruz. “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Korkmayın, korkmayın biz hepimiz birliğiz, Jin Jiyan Azadî” haykırışını mücadelemizin parolasıdır.
Ülkemizde her gün saldırıya uğrayan, katledilen kadınlar, daha iyi bir yaşam için mücadele eden, işçilerin, memurların, gençliğin kısacası ezilen sömürülen, yok sayılan halkların sesidir aynı zamanda. İran’da atılan özgür yaşam sloganları ülkemizdeki şeriatçı faşist rejime karşı atılan sloganlarımızdır. Tarihsel olarak İran’da ki gelişimlerin adeta bir tekerrürü bugün ülkemizde faşist şeriatçılarca uygulanmaya çalışıldığı bir süreçteyiz. Bunun içindir ki İran’da yaşananları kitlelere doğru anlatmak ve dersler çıkarmak mücadelemiz açısında hayati önem taşımaktadır.
İran’ın ve İran Kürdistan eyaletlerinde ezilen ulusların “uluslar sırt sırta, düşman ortada” sloganlarıyla İran rejiminin halklar arasında ektiği nifak tohumunun kökünü kazırken, ülkemizde de faşist sistemin milliyetçi, şoven kışkırtmalarıyla toplumda yaratığı Kürt düşmanlığına karşı ‘’yaşasın halkların kardeşliği, Kürdistan halkı yalınız değildir “sloganlarıyla ayni mücadele, ayni kavganın içindeyiz.
Emînî’nin katledilmesinin ardından başlayan “Jin jiyan azadî” isyanının yıl dönümündeyiz. Gerek İran gerekse ülkemizde ki benzerlikler ve yaşananlar bu Jîna Emînî ve Jin jiyan azadî sloganı bayraklaşırken yaşanalar bize bir gerçekliği göstermektedir. Baskı, zulüm, sömürü karşısında biriken öfke ve başkaldırılar örgütsüz, önderliksiz olduğu koşularda ödenen bedellerin ortaya çıkardığı momentler kuşkusuz çok değerli ve önemlidir. Ancak örgütlü ve önderliksiz her başkaldırı sönümlenmek ve yenilgiye mahkumdur. Bunun içindir ki hızla örgütlenmek, öfkeyi bir potada toplayıp düşmana yönlendirmek temel görevimiz olduğunu asla unutmamalıyız.
Evet İran’da “Ahlak Polisleri”nce gözaltına alınan Jîna Emînî’nin karakolda işkenceyle katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Jîna Emînî’nin öldürülmesinin ardından İran tarihinin en önemli protesto eylemleri gerçekleştirildi. Bu eylemlerle Jin Jiyan Azadî’ özgürlük isteyen tüm dünya ezilenlerin, herkesin sloganıdır artik. İşte bunun içindir ki hem her koşulda İran halkının yanında olmak ve kendi mücadelemizin bu parolasının gerekliğini yapmak hepimizin görev ve sorumluğu gerçeğini bir an olsun akılda çıkarmamalıyız.
Jin jiyan azadî
Jîna Emînî ölümsüzdür
Yaşasın İran haklarının başkaldırı ve özgürlük mücadelesi…