Erzincan İliç’te yaşanan maden katliamının ardından Ankara’da emek ve demokrasi güçleri sokağa çıktı. Olgunlar Sokak’ta bulunan Madenci Anıtı önünde buluşan Ankaralılar, yaşanan olayda pek çok ihmalin ortaya çıktığına ve katliamın göz göre göre geldiğini ifade etti.
Anagold Madencilik’in devasa kapasite artışlarının, bu artış taleplerine onay verilmesinin, faaliyet durdurma kararlarını iptal eden yargının, şirketi sürekli vergi aflarıyla ödüllendiren devletin, madene karşı çıkan köylülerin medyada hedef gösterilmesinin katliamın taşlarını döşediği ifade edildi.
İşçiler seslerini duyurmaya çalışıyor
ABD ve Kanada’da ağır ve tehlikeli işlerde çalışan işçilerin saatlik ücreti 35 dolar iken bugün İliç’te işçilerin aylık sadece 19 bin 200 lira olduğunu ifade eden Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, sarı sendika ile de işçilerin itiraz kanallarının tıkandığını belirtti. Valisinden, kaymakamına, hakimlerinden, savcılarına herkesin sermayenin arkasına dizildiği ifade edilirken işçilerin senelerdir sesini duyurmaya çalıştığı ifade edildi.
Açıklamanın sonunda ise şunlar söylendi:
Ne emeğimizi ne tarlamızı ne suyumuzu sermayeye “kaynak” edeceğiz
Göçük altına kalan 9 arkadaşımızın sağ salim kurtulmaları tek ve öncelikli dileğimizdir. Konuşulacak, anlatılacak çok şey var. Ama şuan zamanı değil. Arkadaşlarımıza ulaştıktan sonra bu madende de mücadelemiz devam edecek.
Memleketin dört bir yanında işçiler patronlara ve sarı sendikalara karşı ayakta, halk evini, tarlasını, doğasını savunmak için ayakta. Bu iradeye inanıyoruz.
Madenci kardeşlerimiz, halkımız bize güvensin, bize inansın gece gündüz demeden çok çalışacağız. Tek bir insanımız dahi kalıncaya kadar işçilerin tepesine çökenlerle amasız bir mücadelemiz olacak.
Hayatlarımızı sermayeye ve yancılarına karşı sonuna kadar savunacağız!
Ve mutlaka kazanacağız!
Kahrolsun holdingler, holdingçi Güçler!
Kaza değil katliam, kader değil cinayet!
Kahrolsun sarı sendikacılık!