Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin tutuklu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına devam ediliyor.
8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün görülmeye başlayan davanın 3. gününde tutuklu sanıklar, Diyarbakır Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nden cezaevi nakil araçlarıyla geniş güvenlik önlemi alınarak Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Duruşmaya katılanlar, adliye önü ve içerisinde 2 ayrı noktada yapılan aramadan sonra duruşma salonuna alındı. Güran ailesinin tanık ve yakınları, adliyeye toplu şekilde alındı. Güran ailesinden 9 kişi, tanık olarak dinlenecek.
Diğer yandan ailenin talebi üzerine, olay günü bölgeyi gören ve Arif Güran’ın evinin karşısındaki Dara 2 Askeri Üs Bölgesi’nin güvenlik kameraları, mahkemeye sunulmak üzere hazırlandı. Hazırlanan görüntüler, bugünkü duruşmada izlenecek.
Tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları duruşmada hazır bulundu. Duruşma kamerayla kayıt altına alınıyor.
Davada önceki gün tutuklu 4 sanık ile baba Arif Güran ve Nevzat Bahtiyar’ın eşinin, dün de tanıkların beyanları alınmıştı.
DURUŞMADAN |
19.30 |
Sanıklardan Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye tepki göstererek, savunmasına başladı. “Söz konusu iddianame detaydan yoksundur” diyen Akdağ, “Biz hukukçuları ve vatandaşları tatmin eden bir iddianame hazırlanamamıştır. Davanın koparılıp, kovuşturmaya geçilmesi, kısa gün verilmesi çok düşündürücü. Bu acelecilik bizi hataya götürür. Soruşturma dosyasında başından sonuna derin devlet aklı mevcuttur. Usule aykırı tavırlar, yoğun bir şekilde bu cinayetin en ince detayına kadar ana akım medyada işlenmesi, iddia makamınca anında belgelerin servis edilmesi bize bunu gösteriyor. Gerek kasıtlı gerek kurgulu bir şekilde Güran ailesi üzerine yıkılmıştır” diye konuştu.
19.45 | Nevzat Bahtiyar’ın avukatı, Narin’i Nevzat’ın öldürmediğini savunarak, “Dosyada zorunlu müdafi olarak kalıp kalmamakta kararsız kaldım ama dosyanın sürüncemede kalmaması ve davaya katkı sağlamak için dosyaya dahil oldum. Zorunlu müdafiliğini üstlendiğim Bahtiyar, her şeyi açıkça anlatmıştır. Detaylı sorgulama yapılmıştır. Nevzat’ın tüm beyanlarını zapta geçirildi. Ekleyeceğimiz herhangi bir husus bulunmamaktadır. Ancak Nevzat, kızımızı öldürmediğini sadece dereye götürdüğünü belirtmiştir. Burada defalarca üstüne gidilmiş, hareket edilmiştir. Bizim amacımız burada katilleri ve yardımcılarını açığa çıkarmaktır. Eğer belliyse burada olmamıza gerek yoktur. ‘Katil Nevzat’mış’ gibi algı oluşturulmadan, bu algıya izin verilmeden, şeffaf bir şekilde gerçek katilin ortaya çıkarılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Duruşma, avukatların savunmasıyla sürüyor.
17.45 | Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı avukatların savunmasına geçildi. Bakanlığa bağlı bir avukat, üst sınırdan ceza talep ederek “Tüm sanıklardan şikayetçiyiz. Tutukluluk hallerinin devamına ve sanıkların üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyoruz” dedi.
17.10 | Diyarbakır Barosu eski başkanı Nahit Eren, müşteki savunmasını tamamladı. Eren, Narin Güran’ın ölümüne dair sorumluluğu bulunan sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
15.25 | Savcı, tüm sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini talep etti.
15.00 | Duruşma, verilen aranın ardından yeniden başladı.
Mahkeme heyeti, sanıklar, tanıklar, avukatlar ve izleyiciler yerini aldı. Tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
13.25 | Duruşmaya ara verildi.
Bu sırada mahkeme başkanı, Arif Güran’ın talebi üzerine tutuklu eşi Yüksel ve oğlu Enes Güran ile görüşmesine izin verdi.
Arif Güran, önce oğluna sonra eşine sarılarak “Allah hakkınızı bırakmasın” dedi.
Güran ailesinin bazı fertleri ise salondan çıkarken Nevzat Bahtiyar’a dönerek “Allah senin belanı versin” ifadesini kullandı.
13.00 | Nevzat Bahtihar’ın Narin’in cansız bedenini bıraktığı yeri gösterdiği görüntüler ekrana yansıtıldı.
12.54 | Nahit Eren, Adli Tıp Raporu’nu okuyor
Nahit Eren: “Raporu okuyorum; ‘Bu haliyle cesedin bazı kısımlarının karada kaldığı değerlendirilmektedir.'”
Gazeteci Rojda Altıntaş’ın duruşma salonundan aktardığı bilgiye göre, Eren ve Bahtiyar arasında devamla şu konuşma yaşandı:
Nahit Eren: Su içinde olan ceset nasıl olur da karasal larvalar taşır? Eren, Nevzat Bahtiyar’a döndü ve sordu: “Bu raporu anladın mı?”
Nevzat Bahtiyar: “Anlamadım.”
Nahit Eren: “Adli Tıp Kurumu dedi ki; bulunduktan 19 gün önce öldürülmüş. Bunu nereden elde ediyorlar? Böceklerden, lavralardan, Narin’in bedeninde bunlardan çok vardı ve buradan tarih çıkarıyorlar. Şimdi rapor diyor ki; bu naaş tamamen suyun içerisinde, bu böcekler yaşamaz. O yüzden sana bir kez daha soruyorum, Nevzat Bahtiyar, sen daha önce başka yere gömdün mü?”
Nevzat Bahtiyar: “Kesinlikle hayır.”
Mahkeme Başkanı: “Çuvalın tamamı su altına girdi mi, taş ıslandı mı?”
Nevzat Bahtiyar: “Taş hepsi ıslanmadı, ben de çok hatırlamıyorum.”
Nahit Eren: “Sen arama faaliyetlerinden dolayı DSİ suyunun oraya yönlendirildiğini biliyorsun değil mi?”
Nevzat Bahtiyar: “Evet.”
12.21 | Diyarbakır Barosu eski başkanı Nahit Eren’in talebi üzerine, dün tanık olmak istemediğini belirtip ve cezaevine geri götürülen 15 yaşındaki Ramazan Atasoy’un, Salim Güran ile gerçekleştirdiği bir telefon görüşmesinin Kürtçe olarak kaydedilen diyaloğu dinletilecek.
12.10 | Dara-2 kamera kaydı izletilecek
Mahkeme başkanı: “Arif bey, ısrarla üzerinde durduğunuz videolar Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından izlenmiş ve bir husus olmadığı için es geçilmişti.”
Arif Güran: “Dara-2 mi?”
Mahkeme başkanı: “Evet. Dediğiniz bu değilse, başka kamera varsa onu da alırız.”
11.55 | Arif Güran duruşma salonuna geldi
Dün (8 Kasım) duruşma sırasında rahatsızlanarak ambulansla Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan baba Arif Güran, tedavisinin ardından duruşmaya katılmak üzere adliyeye geldi.
Baba Arif Güran (sağ 2), tedavisin ardından duruşmaya katılmak üzere geldiği adliyeye giriş yaptı / AA
11.40 | Tanıkların ifadeleri sona erdi.
10.30 | Davanın 3. gününe tanıkların dinlenmesiyle başlandı
Cahit isimli bir tanık, Nevzat Bahtiyar ve Arif Güran arasındaki araba tartışmasını anlattı. Devamla Rubbettin Kaya, Halil Güran, Süleyman Kaya ve Muhammet Yakut isimli tanıklar dinlendi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen Cahit Kaya, Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında araba satışıyla ilgili sorun olduğunu ileri sürerek “Araba Nevzat’ındı. Arif bu arabayı almıştı. İkisini de dinledik. ‘Nevzat araba senindir’ dedik. ’30 bin Arif, 50 bin de Nevzat ödeyecek.’ dedim. Nevzat önce ‘Ben ödemiyorum’ dedi. ‘Haksızsın, sen ödeyeceksin’ dedim. Nevzat sonra ödemeyi kabul etti” dedi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Veysel Subatan da Arif Güran ile Nevzat Bahtiyar arasında yaşandığı belirtilen araç alım satımıyla ilgili sorunu nasıl çözdüklerine ilişkin şu beyanda bulundu:
“Nevzat araba satmıştı, araba çalıntı çıkmıştı. Konuştuğumuzda Nevzat, ‘Ben bu parayı vermiyorum.’ dedi. Biz de ‘Araba senindir, Arif’e haksızlık yapıyorsun.’ dedik. Yan köydekileri de çağırdık, onlar da Nevzat’a ‘Haksızsın.’ dediler. Orta yolu bulmaya çalıştık. Nevzat’a haksızlık olmasın diye 30 bini Arif ödesin dedik. Arif bana tepki gösterdi. 10 bini de ‘Salim ödeyecek.’ dedik. Nevzat zorla bunu kabul etti.”
Mahkeme başkanının, “Nevzat, ‘Bu paranın size hesabını sorarım.’ gibi tehdit içeren cümleler kullandı mı?” sorusunu Subatan, “Hayır. Problemi çözdük” diye yanıtladı.
“Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar aileleri arasında bir olaya şahit oldunuz mu?” sorusu üzerine Subatan, “Hayır” dedi.
“KİM YAPMIŞSA YAZMASINI BIRAKMIŞ, NARİN’İ KAÇIRMIŞTIR’ DİYE DÜŞÜNDÜK”
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Arif Güran’ın kardeşi İbrahim Halil Güran, olay günü Enes’i görmediğini belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukat, “Narin’in kaybolduğu gün mahallede miydiniz?” sorusu üzerine Güran, sabah çıktığı mahalleye 16.00-17.00 gibi döndüğünü ileri sürdü.
Avukatın, “Salim Güran sizi yönlendirdi mi?” sorusu üzerine Güran, “Salim Güran bizi yönlendirmedi” dedi.
Savcının, “Bakkala gittiğinizde bizzat bakkalın kendisi mi vardı?” sorusunu Güran, “Kendisi bizzat oradaydı” diye yanıtladı.
Güran ailesi avukatlarından Yılmaz Demiroğlu’nun, “Narin’e ait olduğu değerlendirilen bir yazma bulunmuştu, bunun hakkında Narin’in kaybolduğu dönemde röportaj verdiniz mi?” sorusu üzerine Güran, şunları kaydetti:
“İlk gün yengeme yazmayı gösterirken bu kız tepeye çıkma ihtimali varsa da evin içine girmemiş, kaçırılmış dedim. Bizim ailede Narin’in öldürüldüğüne dair bir şey yoktu, kim yapmışsa yazmasını bırakmış ve Narin’i kaçırmıştır.’ diye düşündük.”
Duruşmada, tanık olarak dinlenmesi istenen M.T.K’nin 15 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle şimdilik dinlenilmesinden vazgeçildi.
Ardından, duruşmada dün tanık olarak Adli Gözlem Odası’nda dinlenilmek istenen ve ağladığı için ifadesine başvurulamayan Narin’in kardeşi E.G’nin daha sonra kameraya alınan ifadesi salonda dinletildi.