Mersin Akdeniz belediyesi DEM Partili Belediye eş başkanları ve dört belediye meclis üyesinin 10 Ocak’ta gözaltına alınmasına ve belediye binasının ablukaya alınmasına karşı Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri “Hukuksuz gözaltılar ve kayyım gaspına hayır” diyerek basın açıklaması yaptı.
Sakarya Caddesi’nde okunan açıklamada “Kayyımlar gidecek, biz kalacağız”, “Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar bizi yıldıramaz” sloganları atılırken iktidarın çoklu krizlerden kaynaklı sıkışmışlığını gündem değiştirme hamleleriyle örtbas etmeye çalıştığı ifade edildi.
Açıklamada demokratik, toplumcu ve kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışının Türkiye halklarıyla buluşmasını engelleme amacı taşıdığına dikkat çekilirken sadece irade gaspı olmadığı, aynı zamanda halkın barış umuduna vurulmak istenen bir darbe olduğu ifade edildi. Yapılan açıklama şöyle:
Mersin’de bu sabah yapılan ev baskınlarında Dem Parti Mersin Akdeniz Belediyesi eş başkanları Nuriye Arslan ve Hoşyar Sarıyıldız ile 4 belediye meclis üyesi gözaltına alınmıştır. Kolluk gücü belediye binasını ablukaya alarak giriş çıkışları engellemiştir. Asgari ücretliye ve emekliye sadaka bile denmeyecek sefalet ücretlerini reva gören, çoklu krizlerden kaynaklı sıkışmışlığını gündem değiştirme hamleleriyle örtbas etmeye çalışan ve halk aleyhtarı kötü pratiğini sürdüren AKP-MHP İktidarı, Hakkari, Mardin, Batman, Halfeti, Esenyurt, Dersim ve Bahçesaray belediyelerine yönelik kayyım gasplarından sonra, Akdeniz’de de halk iradesine darbe vurmaya hazırlanmaktadır.
Bütün ülkede barış umudunun yükseldiği bir eşikte iktidar, kayyım darbesini faşizmin bir yönetim aparatı olarak kullanmaya devam ediyor. Bir yandan yarım ağızla barış ihtimalinden dem vuruyor, öte yandan tehdit dilinden vaz geçmiyor, Kürt sorununun çözüm perspektifinden ayrı düşünülemeyecek Kuzey Doğu Suriye’yi, pek çok kazanımıyla özgür ve demokratik bir alan olan Rojava’yı boğmaya kalkıyor, cihatçı çetelerle yol almakta bir beis görmüyor.
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, iktidarı uyarıyoruz. Barış ihtimalinin farklı biçimlerde dillendirilmesi, halklarımız nezdinde özgürlük, barış ve demokrasi umudunu yeşerten bir etki yaratmıştır. Bunun kıymeti bilinmeli, kullanılan dilden, atılan adımlara değin, hassas, özenli, görünür ve hissedilir bir tutarlılıkla yol alınmalıdır.
Ne yazık ki iktidar temsilinde bırakın bu hassasiyete uygun davranılmasını, tam tersi adımlar atılmaktadır. Bir halklar ve inançlar bahçesi olan Akdeniz’e kayyım atanması, Dem Parti’nin, demokratik, toplumcu ve kadın özgürlükçü yerel yönetim anlayışının Türkiye halklarıyla buluşmasını engelleme amacı taşıdığı kadar, hali hazırda sürdürülen barış görüşmelerine ve devamındaki olası müzakere sürecine zarar vermektedir. Akdeniz Belediyesine kayyım atanması yalnızca birçok halkın, dilin, kültürün ve inancın barış içerisinde bir arada yaşadığı Akdeniz halkının iradesinin gaspı değil; bu aynı zamanda halkımızın barış umuduna vurulmak istenen bir darbedir. Bu yol yol değildir. Güven sarsıcı bu adımlardan derhal vaz geçin, Gözaltına alınan belediye eş başkanları ve meclis üyelerini derhal serbest bırakın.