İstanbul’da, 6 Şubat depremlerinin ikinci yıl dönümünde DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, İstanbul Tabip Odası ve TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu tarafından Beşiktaş İskelesi Meydanı’nda eylem yapıldı. Eyleme, çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü katıldı.
Eylemde sık sık “Unutmak yok, affetmek yok, helalleşmek yok” sloganları atıldı. TMMOB İKK Sekreteri Aydan Adanıl Usta tarafından okunan basın açıklamasında, Bolu Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına da dikkat çekilerek, “Bu düzende yangınlarda ölen, depremlerde göçük altında kalan, iş cinayetlerine kurban giden, açlığa ve yoksulluğa mahkum edilen bizleriz” denildi.
Açıklamada, 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen temel sorunların çözülmediği vurgulandı. Afet yönetimi ve kriz süreçlerinin bilimsel ve teknik temellere dayanmadan yürütüldüğü, iktidarın siyasi propagandaya öncelik verdiği belirtilen açıklamada, deprem sonrası arama kurtarma faaliyetlerindeki eksikliklere dikkat çekildi. Usta, “Depremzedeler, enkaz altındaki yakınlarını kurtarabilmek için ne bir arama kurtarma timine ne de gerekli teçhizata ulaşabildiler” dedi.
Kızılay’ın çadır satma skandalına da değinilen açıklamada, “AFAD’ın yetersizliğine, Kızılay’ın skandalları eklendi” ifadeleri kullanıldı. Meslek örgütleri, deprem sonrası hukuki sürecin de işletilemediğini belirterek, dava açma maliyetlerinin yüksek olması ve kamu görevlileri de dahil olmak üzere sorumluların yargılanmaması nedeniyle yurttaşların hak arama konusunda güvensizlik yaşadığını vurguladı. “Hukuka olan güvensizlik, davaların açılmasında ve hak arayışlarında sayısal olarak gözle görülebilir bir düşüşe neden oldu” denildi.
6 Şubat depremleriyle Türkiye’nin depreme hazırlıksız olduğu gerçeğinin bir kez daha ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, mevcut kentleşme politikaları eleştirildi. “Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüme kurban edildi. Eğer şehirlerimiz bilimin ışığında dönüştürülseydi, yaşadığımız acıların boyutu bu denli büyük olmazdı” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamanın sonunda, afet yönetiminde bilim ve kamusal denetimin esas alınması gerektiği vurgulanarak, “Bu süreçte yaşanan felaketler gibi bundan sonra yaşanacak felaketlerin de sorumluluğu AKP iktidarındadır” denildi. Depremzedelerin barınma, sağlık, gıda ve su gibi en temel ihtiyaçlarının hâlâ tam olarak karşılanmadığı belirtilerek, çözümün rant politikalarından vazgeçilerek toplum yararına politikalar uygulanmasında olduğu ifade edildi.
Usta, son olarak tüm topluma, “Herkesi doğa, kent ve yaşam odaklı bir ülke kuruluşu için mücadeleye çağırıyoruz” sözleriyle çağrı yaptı.
