İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, işgal altındaki topraklarda Filistin ulusunun varlığını törpülemeye hizmet eden adımları bir kez daha resmîleştirdi. Maale Adumim yerleşim alanında binlerce yeni konut inşa etmeyi öngören ve Batı Şeria’yı ikiye bölerek Doğu Kudüs’ten koparacak E1 projesine ilişkin bir onay töreninde konuşan Netanyahu, açıkça “Filistin devleti kurulmayacak” dedi ve “Burası bizimdir” sözüyle ilhakçı niyetini ilan etti.
Bu açıklama ve imzalanan plan, sadece yeni konutlardan ibaret değil; Filistin halkının özgürlük, bağımsızlık ve kendi kaderini tayin etme hakkını sistematik biçimde ortadan kaldırmayı hedefleyen stratejik bir yerleşim politikasıdır. E1 projesinin onaylanması, Batı Şeria’nın coğrafi bütünlüğünü parçalayacak; Filistin topraklarını iç ulaşım ve ekonomik yaşam açısından felce uğratacak şekilde tasarlanmıştır. Bu yaklaşım, iki devletli çözüm umutlarını değil, onları fiilen boğmayı amaçlıyor.
Netanyahu’nun “Mirasımızı, topraklarımızı ve güvenliğimizi koruyacağız… Şehrin nüfusunu ikiye katlayacağız” ifadeleri, yerleşim genişletmenin ideolojik kamuflajını ortaya koyuyor: sözde güvenlik ve tarihsel hak iddiası arkasına saklanarak, uluslararası hukuka ve Filistinlilerin temel haklarına yönelik sistematik bir gasp savunuluyor. Bu söylem, işgalin meşrulaştırılması için üretilmiş aldatıcı bir dilin parçasıdır.