Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve faillerin yargılanması talebiyle 1995 yılından bu yana Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, 1082’nci haftada da meydandaydı. Kayıp yakınları, polis bariyerleriyle çevrilen Galatasaray Meydanı’na alınmayarak açıklamalarını bir kez daha bariyerlerin önünde yaptı.
Bu haftaki eylemde, 1994 yılında Mardin’de gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Nihat Aydoğan’ın akıbeti soruldu. Basın açıklamasını kayıp yakını Gülseren Yoleri okudu.
Açıklamada, 39 yaşındaki Nihat Aydoğan’ın Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Doğançay Köyü’nde yaşadığı, köy halkının koruculuk sistemini kabul etmemesi nedeniyle yoğun baskı altında olduğu hatırlatıldı. Daha önce gözaltına alınan, ağır işkenceye maruz kalan ve serbest bırakılan Aydoğan’ın güvenlik güçlerinin tehditleri altında yaşamını sürdürdüğü belirtildi.
30 Kasım 1994 sabahı Aydoğan ailesinin evinin çok sayıda özel tim mensubu, asker ve korucu tarafından basıldığı aktarılan açıklamada, Nihat Aydoğan’ın eşi ve çocuklarının gözleri önünde ağır şekilde darp edilerek elleri ve gözleri bağlı halde önce Midyat Jandarma Karakolu’na, ardından Mardin Jandarma Merkez Komutanlığı’na götürüldüğü ifade edildi.
“Savcı eşine ‘dağa gitmiştir’ dedi”
Yetkili makamların, Aydoğan’ı arayan ailesine gözaltından yaklaşık 20 gün sonra savcılığa sevk edildiğini ve ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığını söylediği aktarıldı. Bunun üzerine eşi Halime Aydoğan’ın savcılığa dilekçe verdiği, ancak savcının kendisine “eşin dağa gitmiştir, bir daha bu kapıya gelme” yanıtını verdiği belirtildi.
Yıllar sonra Nihat Aydoğan hakkında nüfus kayıtlarına ölüm kaydı düşüldüğünün ortaya çıktığı ifade edilen açıklamada, ölüm tarihi, yeri ve mezar bilgilerine ilişkin soruların yanıtsız bırakıldığı vurgulandı. Ölüm bildirimini yapan köy muhtarının ise bu bildirimi jandarma komutanının baskısı altında ve gerçeğe aykırı şekilde düzenlediğini itiraf ettiği aktarıldı.
Etkili soruşturma yürütülmedi
Aydoğan Ailesi’nin bugüne kadar yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz bırakıldığı belirtilen açıklamada, olayın koşullarını ve sorumlularını ortaya koyacak etkili, bağımsız ve tarafsız bir soruşturma yürütülmediğine dikkat çekildi.
Son olarak, Midyat’ta kaybedilenlere ilişkin İnsan Hakları Derneği aracılığıyla yapılan başvuru üzerine Midyat Cumhuriyet Savcılığı tarafından bir fezleke hazırlandığı ancak savcılığın, kişilerin kaybedildiğine dair bilgi bulunmadığını öne sürerek dosyanın kapatılması talebiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ifade edildi.
“Adalet talebimizden vazgeçmeyeceğiz”
Cumartesi Anneleri, 1082. haftada adli ve idari makamlara şu çağrıyı yaptı:
“Nihat Aydoğan, devletin fiilî denetimi ve koruması altındayken kaybedildi. Yetkili makamlar, yaşam hakkı, işkence yasağı ve etkili başvuru hakkı kapsamında doğan yükümlülüklerini yerine getirerek Nihat Aydoğan’ın akıbetini açıklığa kavuşturmalı, sorumluluğu bulunan kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma ve kovuşturma yürütmelidir. Kaç yıl geçerse geçsin, Nihat Aydoğan ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz.”
İstersen haberi






