“Filistin halkı Siyonizmin ve sömürgeci ortaklarının karşısında geri adım atmadı!”

Filistin Eylem Komitesi’nin çağrısıyla Filistin halkının onurlu mücadelesini selamlamak ve işgal devleti İsrail’in tecrit edilmesi talebini yükseltmek için bugün saat 18.30’da Tünel Meydanı’nda buluşanlar, “Direnen Filistin halkına bin selam, soykırımcı İsrail’e tam ambargo” yazılı pankart taşıdı.

468 gün süren soykırım saldırısını direnişle durduran Filistin halkı ile dayanışanlar “İsrail’e tam ambargo” talebini yineledi.

Eylemde bir basın açıklaması yapıldı. Basın metnini Nihle Kalem okudu.

Direnen Filistin Halkına Bin Selam! Soykırımcıya Tam Ambargo!

Filistin halkı Siyonizmin ve sömürgeci ortaklarının karşısında geri adım atmadı!

Gazze’ye yönelik 470 gündür devam eden soykırım saldırısı, Filistin halkının direncine yenildi ve Siyonist rejim hiçbir hedefine ulaşamadan geri çekilmek zorunda kaldı.

Filistin’de tek bir Filistinli kalmaması için on binlerce insanı yasaklı silahlarla katleden, 2 milyon insanı barınaksız, gıdasız, ilaçsız bırakarak anayurdundan göçe zorlayan, onlarca hastaneyi yerle bir eden Siyonist rejim Filistin halkının iradesine ve direnişin azmine yenildi. Bugün Filistin halkı bir arada, ayakta ve toprağına sahip çıkmanın gururunu yaşıyor. İşgal devleti İsrail ise son ana kadar ayak dirediği ateşkesi kabul etmek zorunda kaldı. Yaşadığı askeri başarısızlığın ardından Siyonist rejimden çözülme işaretleri geliyor.

Yüz yıldır emperyalist yağmacılığa, barbarca saldırılara ve işlenen insanlık suçlarına karşı Filistin halkı elindeki her imkân ve araçla direnmeye, toprağına daha sıkı sarılmaya devam etti. Soykırım sürecindeki vahşice saldırılara rağmen Filistin halkının direniş iradesi kırılamadı. Direniş liderlerinden Yahya Sinvar’ın hayatının son anlarında soykırımcı İsrail ordusuna fırlattığı sopa, Filistin halkının direngenliğinin sembolü olarak dünya halklarının hafızasına kazındı. Filistin halkı zor şartlar altında soykırım saldırısını durdurarak, bugün sömürgeciliğe karşı dünya direniş tarihine yeni bir zafer armağan ediyor.

Filistin direnişinin 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı hamlesi ve sonrasında yaşananlar, sömürgeci egemen güçlerle halklar arasındaki çelişkiyi de keskinleştirdi ve tüm coğrafyalarda safları netleştirdi. Sömürgeci devletler, ırkçılar, küresel sermaye grupları Siyonizmin arkasında sıralanırken; dünyanın her köşesindeki sömürge karşıtları, Filistin halkının mücadelesinin etrafında toplandı.

76 yıldır Filistin’de işlediği sayısız insanlık suçuna karşılık hiçbir yaptırıma uğramayan işgal devleti, bu cezasızlığa dayanarak 7 Ekim 2023’ten sonra Filistin’de bir imha savaşına girişebildi. Ayrım gözetmeksizin bütün bir Gazze’yi aralıksız bombaladı, altyapısını yok etti, temel ihtiyaçların girişini engelleyerek Gazze’deki 2 milyondan fazla insanı toprağını terk etmekle ölüm arasında bir seçim yapmaya zorladı. Ancak Filistin halkının kararlı direnişi ve başta Lübnan ve Yemen’deki direniş güçlerinin Filistin’le fedakârca dayanışması, üçüncü bir seçeneğin olduğunu Siyonizm’e ve tüm sömürgecilere tekrar hatırlattı. Bu seçenek, Filistinlilerin Filistin’de ve özgür bir halk olarak yaşamasıdır. Bu seçenek Filistinlilerin tarihsel ve meşru hakkıdır.

Soykırımcılar ve Suç Ortakları Yargılanacak!

Kendisi de on yıllar boyunca ırk-ayrımcı bir rejime karşı mücadele eden ve sonunda zafere ulaşan Güney Afrika, Filistin’de yaşanan soykırıma sessiz kalmadı ve işgal devletinin Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmasını sağlayarak İsrail’in gayrimeşru bir rejim olduğunu yeni kanıtlarla ortaya serdi.  Gelinen noktada, İsrail’in işgalci ve soykırımcı olduğu uluslararası hukuk kurumlarınca da tescillenmiş durumda. İşgal devleti hükümetinin üst düzey yetkililerine, soykırım suçlaması nedeniyle dünyanın pek çok ülkesinde tutuklama kararı çıkarıldı. Soykırımda görev almış askerlere şimdiden 10 ülkede soruşturma açıldı.

Filistin halkının dostları olarak biz de soykırımcıların ve suç ortaklarının peşini bırakmayacağız. Türkiye’den soykırıma en küçük dahli olan kişilerin, kurumların ve şirketlerin yargılanması için çaba göstereceğiz!

Mücadele Sürecek, Nehirden Denize Filistin Özgür Olana Dek!

Filistin halkına yönelik imha saldırısını mümkün ve süreğen kılan şeyin emperyalist güçlerin İsrail’e sunduğu sınırsız destek olduğunu biliyoruz. Türkiye devleti de emperyalist güçlerin müttefiki olarak, soykırım saldırısı boyunca İsrail’in ihtiyaçlarını temin etmeyi sürdürdü ve işgal devletiyle ilişkisi olan sermaye gruplarını engellemedi. Filistin halkının Türkiye’deki dostlarının yoğun baskısı sonucunda Türkiye her ne kadar İsrail’le ticareti askıya aldığını açıklasa da ticaret dolaylı yollardan devam etti. Soykırımın petrolü Türkiye üzerinden aktı, Türkiye limanları Siyonist şirketlere açık tutuldu. Türkiye’deki askeri üsler işgal devletine istihbarat desteği sağladı.

İsrail’le ticareti askıya alma kararı, Filistin’le ilkeli bir dayanışma talep eden kitlelerin kazanımıdır. Ateşkesten sonra, saldırıların durmasını gerekçe göstererek bu kararın geri çekilmesini kabul etmeyeceğimizi buradan duyuruyoruz. Çünkü bugün Filistin’de soykırım saldırısı durmuş olsa da bunun nihai bir durum olmadığını biliyoruz. İşgal devleti varoluşu gereği sürekli işgal, yayılma, ilhak ve katliamla beslenmek zorunda. Filistin halkının özgürlüğü hilafına var olmaya devam bu ırkçı-işgalci rejim tarihin çöplüğüne gönderilmelidir. Bunun yolu da bu gayrimeşru rejimin, sürekli ve tam bir ambargoya uğratılarak yalnızlaştırılması ve beslendiği tüm kaynakların kesilmesidir. Biz, Filistin halkının dostları olarak, Filistin nehirden denize özgürleşene dek, işgal devleti İsrail’le tüm ilişkilerin koşulsuz ve süresiz kesilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz.

Türkiye’deki siyasi otoriteye buradan sesleniyoruz: İşgalden nemalanıp Filistin için timsah gözyaşları dökmeyi bırakın! Filistin halkının özgürlük mücadelesini gerçekten desteklemek istiyorsanız;

İsrail’le tüm askeri anlaşmaları derhal feshedin ve askeri ambargo kararı alın!

İşgal devletini koruyan askeri üsleri kapatın!

Soykırıma petrol akışını keserek enerji ambargosu ilan edin!

Serbest Ticaret Anlaşması’nı iptal edin! Siyonistlerle ticareti engelleyin!

İşgal devletiyle tüm diplomatik ilişkileri kesin!

İsrail’de faaliyet yürüten Türk şirketlerini bütün yatırımlarını geri çekmeye zorlayın!

Bugün itibariyle üzerimizde yeni bir sorumluluk daha taşıyoruz: Korkunç bir yıkıma uğrayan Gazze’nin yeniden inşasına katkı sunmak ve Filistin halkıyla doğrudan dayanışma ağları örmek. Direngenliğiyle soykırımcıları dize getiren Filistin halkına selam olsun! Şehitlere şan, yaralılara şifa, esirlere özgürlük, halka zafer!

Önceki İçerikQSD: Türk devleti insanlığa karşı suçlar işliyor
Sonraki İçerikFHKC: “Gazze’nin kararlılığı ve fedakarlığı, imha ve etnik temizlik savaşını durdurdu”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz