ROJAVA DEVRİMİNİ 11. YILINDA SELAMLIYORUZ

Direnen ve ezilen halklara umut olan Rojava Devrimini 11. yılında selamlıyoruz

Uluslararası güçler dünyayı kendi çıkarları çerçevesinde, başta da Ortadoğu ve Suriye’yi savaş ve kaosu egemen hale getirdiler. Suriye’nin içine sürüklendiği kaos karşısında Kürtler Suriye’de ortaya çıkan bu momenti devrime çevirdiler. 19 Temmuz 2012’de Rojava devrimini dünya halklarına müjdelediler. Önce devrimi boğmak, planlarını sorunsuz uygulayabilmek için maşaları olan çeteleri Kürt halkına ve Rojava devrimine saldırttılar. Ancak bu Rojava ve Rojava devriminin direniş kalesi haline gelen Kobanê’nin destansı direnişiyle, tüm dünya ezilen halklarının kenetlendiği bir devrime dönüştü.

Başta Kürt halkı ve onun öncü gücü özgürlük hareketi YPG, YPJ ve başta Türkiyeli devrimciler olmak üzere uluslararası devrimci, demokrat güçler İspanya iç savaşından sonra bir kez daha enternasyonalizm bayrağını kanlarıyla aynı mevzilerde dalgalandırıyordu.

Bu destansı direniş ve Rojava devrimi “bitti, tarihin sonu” vb. zırvalamalarla dünya emekçi halklarına ve ezilenlere “devrim umudu yok oldu, artık tek bir gerçek var, o da insanlık için kapitalizm ve burjuva demokrasisi” diyenlerin, suratına çarpan bir tokat oldu. Bu halk düşmanlarının, emperyalist haydutların ve bölgedeki faşist, gerici güçlerinin yüzüne çarpan tokat olurken, dünya ezilenlerine ise umut, direnç oluyordu.

Özellikle YPJ öncülüğünde yükselen kadın mücadelesi ve devrimin kadın renginin, iradesinin öne çıkması dünya çapında erk- faşist zihniyet karşısında kadın direncini ve mücadelesini ilham kaynağı ve güçlendireni de oldu.

Ancak bu gelişmeler karşısında özellikle Ortadoğu coğrafyasında halkların bir arada kardeşçe yaşaması ve Kürt halkının bir statü sahibi olması ne emperyalist güçler, nede Kürdistan’ın dört parçasını yöneten gerici devletlerin işine gelirdi. Çetelerin yenilmesi karşısında emperyalist güçler ve faşist sömürgeci Türk devleti, çetelere verdiği açık desteğinin yetmediğini görünce, bu kazanımları yok etmek için devreye kendisi girdi.

Bugün asıl olarak Rojava devrimi ve onun kazanımları karşısında saldıran, işgal eden, her gün suikastlar düzenleyen faşist sömürgeci Türk devleti, çetelerle birlikte katliamını sürdürüyor. Burada şunu vurgulamak gerekir; herkesin kabul ettiği faşist, sömürgeci Türk devletinin bir bütün olarak Kürtlere karşı yürüttüğü soykırım savaşının NATO destekli olduğudur. Bu koşullarda Rojava özerk yönetimi ve Kürt özgürlükçülüğü Rojava’da ki ABD ittifakı yanlışlığını görmek ve gerekli adımı atmak durumunda. Faşist TC’nin Rojava saldırıları ve işgallerinin NATO ve ABD’nin onayının olmadığını kimse iddia edemez. Faşist TC’nin Kürt halkına karşı bir bütün olarak yürüttüğü yok etme savaşı NATO desteklidir.

Başta Rojava olmak üzere, Kürt halkının özgürlük mücadelesi ve statü sahibi olmaması için Türkiye saldırıları devam edecek. Bu salt bugünkü iktidarla sınırlı bir şey değil. Kürdistan’ın dört parçaya bölünmesi ve tarihi boyunca sürdürülen Kürt katliamı ve asimilasyon bundan sonra da sürecek.

Gerek uluslararası emperyalist güçler ve onların savaş örgütü NATO, Kürt özgürlükçülüğünü teslim alma ve sistem içinde entegre etme çabasında. Bir yanda katliam, soykırım kıskacına alırken, diğer yanda da asimile edip sisteme entegre etme çabasında. Onların bu oyununu bozacak, hem Rojava devrimini yaşatacak, hem de Kürt halkının gerçek anlamda özgürlüğünü sağlayacak olan Kobanê sürecindeki serhildanlar çizgisi olduğu gerçekliğini akıllardan çıkarmamalıyız.

Diğer yandaysa, Kobanê de halkları nasıl kenetlenirdiyse, bugün de görev uluslararası enternasyonal kenetlenmeyi geliştirmektir. Bu konuda özellikle bizlere (Türkiyeli) devrimcilere daha büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluk ise faşist soykırımcı Türk devletine karşı mücadeleyi yükseltmektir. Rojava devrimini yaşatmak ve Kürt özgürlükçülüğü çizgisinin başarısının yolunu açmaktır.

Bir bütün olarak Türkiye halkları ve bölge halkları için geçerli olan, kurtuluşun ve özgürlüğün yolunu açacak, yaşatacak olanın 2013’teki Haziran halk serhildanı çok iyi göstermiştir.

19 Temmuz 2012 Rojava devrimini selamlarken, Rojava’yı savunmak, Rojava devrimini koruyacak ve yaşatacak olan halkların ortak direnişi ve serhildanlarıdır.

Rojava devriminin 11. yıldönümünde ölümsüzleşen özgürlük savaşçıları ve ölümsüz enternasyonal kahramanları saygıyla anıyoruz. Başta şehitlerimize, gazilerimize ve halklarımıza verdiğimiz sözümüzü tekrarlıyoruz Ya Özgür Vatan Ya Ölüm!
Bijî Berxwedana Rojava

18 Temmuz 2023

Önceki İçerikAVRUPA’DA SICAK HAVA DALGASI
Sonraki İçerikHAPİSHANELERDE HAK İHLALLERİ