Denizler mezarı başında anıldı: “Bugün yas günü değil, dünden bugüne süren mücadelenin devamıdır”

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idamlarının 52. yılında mezarları başında anıldı.

Karşıyaka 2 No’lu Kapı’da toplanan kitle, “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganları attı. Anmaya mezarlık girişinde yapılan konuşmalarla başlandı. Ortak anma açıklamasını Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı, KESK Ankara Şubeler Platformu’ndan Tülay Yıldırım okudu. Yıldırım, “Bugün iktidarın rant ve kar politikaları emekçileri açlık ve yoksullukla sınıyor. Milyonlar açlık sınırının altında bir ücretle çalışıyor, halkın sırtındaki vergi yükü katlanılmaz hale geliyor. Emeklilerin, EYT lilerin, KHK ‘lilerin sorunlarına kulak tıkanıyor. Gençler geleceksizlik ve işsizlikten oluşan bir girdaba sürükleniyor. 1 yılda bilinen 8 MESEM öğrencisi çocuk, işçi cinayetlerinde can verdi. Çocuk işçiliği yasallaştıran iktidar, eti de senin kemiği de senin diyerek yüz binlerce çocuğu sermayedarların eline bırakıyor. Üniversitelilerin eğitim hakkı gasbediliyor, ülkesinde gelecek göremeyen, iş bulamayan gençler yurt dışına göç ediyor. Eğitim tamamen gerici politikalara terk ediliyor” dedi.

Filistin halkına yönelik saldırıların arttığını söyleyen Yıldırım,  “İsrail Siyonizminin kanlı saldırıları ölüm saçıyor. ABD ve AB’li emperyalistler dört bir koldan birleşip bu saldırıları büyütüyor, İsrail iktidarının işgal, yıkım ve ölüm politikalarının arkasında sıralanıyorlar. Erdoğan iktidarı ise bir yandan sahte gözyaşları döküp bir yandan da İsrail ile ikili ticari, diplomatik antlaşmalarına devam ediyor. Halkın ve kamuoyunun tepkisi ile kısıtlama getirildiği iddia edilen ticari anlaşmalar gösteriyor ki; binlerce insanın canı pahasına kendi çıkarları ve zenginliklerinden vazgeçmiyorlar. Denizler gibi bizler de mazlum Filistin halkının yanındayız. İsrail ile yapılan tüm ikili anlaşmalar amasız fakatsız iptal edilmelidir. Bugün üç fidanımızı bu koşullar altında anıyoruz. Onların mücadelesini sürdürenler, açtıkları yolda kararlılıkla yürüyenler olarak buradayız” diyerek şöyle devam etti: “Bizler Denizlerden bugüne mücadele bayrağını bırakmadık ve bundan sonra da kararlıkla taşımaya devam edeceğiz. İşyerlerinde, okullarda, sokaklarda örgütlenmeyi ve mücadeleyi sürdüreceğiz. Ülkedeki tüm yabancı askeri üsler dağıtılana, gizli/açık ülkeyi bağımlı hale getiren tüm ekonomik ve siyasi anlaşmalar iptal edilene, savaş örgütü NATO’dan çıkılana, hak ve özgürlüklerimizi kazanana kadar bu mücadele devam edecek. Denizlerin bundan 52 yıl önce açtıkları yolun bugün halklar için ne kadar elzem olduğu ortadadır. Dünyanın bir köşesi kalmamıştır ki emperyalist savaş ve yağmanın altında ezilmesin, yoksullaşmasın. Bağımsız ve demokratik bir ülke için açtıkları antiemperyalist mücadelenin yolunu, Filistin halkı ile dayanışma bayraklarını bugün daha yukarıya taşıyacağız. Ülkemizde ve dünyada halkların eşitliğini ve kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz.”

Önceki İçerik1 Mayıs tutuklamaları 49’a yükseldi
Sonraki İçerikÇÜRÜYEN TÜRKİYE’NİN BEŞERİ KRİZİ[1]

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz