İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in katledilmesi üzerine kadınların şiddete karşı eylemleri sürüyor. Cinayetleri takip eden günlerde çeşitli kentlerde gerçekleştirilen basın açıklamalarının ardından bugün de kadınlar sokaklardaydı. Genç kadınlar bugün de üniversitelerde şiddete ve cinayetlere karşı bir araya geldi.
Elazığ, Ordu ve Hatay’da bir araya gelen kadınlar cinayetlere tepki gösterirken, İstanbul Teknik Üniversitesinde de yüzlerce genç kadın, tacize, şiddete ve kadın cinayetlerine karşı yürüyüş gerçekleştirdi.
İTÜ
İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in vahşice katledilmesinin ardından Türkiye genelinde başlayan eylemler, İstanbul Teknik Üniversitesinde (İTÜ) de sürdü. Öğrenciler, kadın cinayetlerine ve erkek şiddetine karşı tepkilerini göstermek amacıyla Ayazağa Kampüsü’nde toplandı. Kampüs girişinde bir araya gelen öğrenciler, buradan Merkezi Derslik Binası’na (MED) kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasında, kadın cinayetlerinin sistematik bir sorun olduğu vurgulanarak, artan kadın cinayetlerinin arkasındaki temel nedenin “erkek egemen sistem ve cezasızlık politikaları” olduğu belirtildi. Açıklamada, son 22 yıldır artan kadın düşmanı politikaların bu cinayetleri beslediği ifade edildi. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ve kadına yönelik şiddetin sistematik olarak görmezden gelinmesinin cinayetleri artırdığı vurgulandı. Öğrenciler, faillerin “patolojik vakalar” olarak gösterilmesine karşı çıkarak, bunun sorunun üstünü kapatma çabası olduğunu dile getirdi. Açıklamada, “Kadın cinayetleri alın yazımız değil, erkek egemen sistemin sonucudur” ifadeleri yer aldı.
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
Ankara Üniversitesi öğrencileri kadın cinayetlerini protesto için yürüyüş ve basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ”Kadınlar katledilirken devlet, önleyici ve caydırıcı hiçbir adım atmamakta; görmezden gelmektedir denildi.
Tandoğan Kampüsündeki gençlik örgütleri ve kadın toplulukları İstanbul’daki kadın cinayetleri ve tacizleri prtesto için yürüyüş düzenledi. Yürüyüşün ardından öğrenciler adına yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“4 Ekim günü fail Semih Çelik tarafından yarım saat arayla katledilen İkbal Uzuner ve Ayşegül Halil için buradayız. Kadınlar katledilirken devlet, önleyici ve caydırıcı hiçbir adım atmamakta; şiddetten korunmak isteyen, sokakta tedirginliğe kapılmadan yürümek isteyen kadınların isyanını görmezden gelmektedir. AKP iktidarı, bulduğu her fırsatta failleri aklarken rejime direnen kadınları yasalarıyla, kolluk kuvvetleriyle susturmaya çalışmaktadır.
Devlet, şiddet gören kadınların sesini duymamakta; yargısıyla, kolluğuyla şiddet mağduru kadınların beyanlarına değil, sosyal medyadan yükselen tepkilere göre hareket etmektedir. İki kadın arkadaşımız gün ortasında katledilirken İçişleri Bakanı ve okulumuz rektörü Teknofest’te boy gösteriyor fakat kadın cinayetlerine son diyen öğrencilere herhangi bir destekte bulunulmuyor.”
ORDU
Ordu Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya gelen kadınlar, gerçekleştirdikleri yürüyüşle taciz, tecavüz ve katliamlara tepki gösterdi, kadın dayanışması için çağrı yaptı.
Ordu’da 19 Eylül Ortaokulu önünde toplanan kadınlar Sırrıpaşa ve Süleyman Felek Caddeletinden yürüyerek Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı’na geldiler. Burada Ordu Kadın Platformu Sözcüsü Nilgün Yılmaz yaptığı basın açıklamasında, faillerden ve iktidardan hesap soracaklarını vurguladı.
Basın açıklamasını okuyan Nilgün Yılmaz, “Her gün ölüyor, tacize ya da tecavüze uğruyoruz. Failler, cezasızlık politikaları ile ödüllendiriliyor. Kadın düşmanı iktidar her gün bizi ölüme, şiddete mahkum ediyor. Hayatlarımızı size teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Açıklamada ayrıca 2024’ün ilk 8 ayında 261 kadının erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi.
ELAZIĞ
Elazığ Kadın Platformunun çağrısıyla yüzlerce kadın Postane Meydanında bir araya geldi. Buradan başlayan ve öğretmenevi önünde basın açıklaması ve oturma eylemiyle son bulan yürüyüşe genç kadınların katılımı dikkat çekti.
Basın açıklamasını Elazığ Kadın Platformundan Fulya Yeğin okudu. Yeğin ”4 Ekim’de bu ülkenin karşılaştığı en korkunç günlerden biri daha yaşandı: İki kadın göz göre göre vahşice katledildi. Semih Çelik isimli erkek, İstanbul’da yaklaşık 1 saat içinde iki kadını vahşice katletti. Daha 19 yaşındaki Ayşegül Halil ve İkbal Uzuner, sosyal medyasından açıkça katliam çağrısı yapan, suç kayıtlarına rağmen herhangi bir kovuşturma yapılmayan, yargılanmayan Semih Çelik tarafından katledildiler” dedi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler öne çıktı:
“On gündür kayıp olan Rojin Kabaiş’ten hâlâ haber alınamadı. Gelişmiş onca teknik olanak söz konusuyken Rojin’den nasıl olur da bir haber alınmadı/alınamadı. Sadece intihar etmiş olma ihtimali üzerinde durulması ve buna dair çalışma yürütülmesi, etkin bir arama çalışmasının ve soruşturmanın yürütülmemesi, kamuoyunun şeffaf bir şekilde bilgilendirilmemesi her geçen saat Rojin’le ilgili endişelerimizi artırıyor. Bu olayların hiçbiri münferit olaylar değil, hepsi de kadına ve çocuklara karşı örgütlü nefretin ve şiddet politikalarının birer tezahürüdür. Bir kez daha, katilleri, tecavüzcüleri, tacizcileri koruyan, aklayan ve cezasızlık politikalarıyla ödüllendiren AKP-MHP iktidarına karşı yine sokaktayız ve hesap soruyoruz! Uygulanmayan yasalarla ve cezasızlık politikaları ile cesaret bulan failler, yaşamlarımıza göz dikmeye devam ederken binlerce suçluyu çıkardığı uyduruk aflarla sokağa salan iktidar ve işbirlikçilerine karşı yaşamlarımızı savunmaya devam ediyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe girmesi, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması ve kadın cinayetlerinin son bulması için mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz!”
MUĞLA
Muğla’nın Menteşe İlçesindeki Sınırsızlık Meydanı’nda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Kadın Dayanışma Komiteleri, İstanbul’daki İkbal ve Ayşenur cinayetini protesto etti.
Basın açıklaması sonrasında adliye binasına yürümek isteyen gruba polis tarafından izin verilmedi. Bu nedenle grup ve polisler arasında arbede yaşandı. Arbedenin ardından bir kişi polis tarafından gözaltına alındı. Gerginlik polisin grubun Muğla Adliyesine kadar yürümesine izin vermesiyle birlikte sona erdi. Elinde pankartlarla Muğla Adliyesi önüne gelen grup burada bir süre bekledikten sonra dağıldı.
SİVAS
Sivas’ta kadın cinayetlerinin son bulması için sokağa çıkan kadınlar yürüyüş gerçekleştirdi. Eylemlerde genç kadınların katılımı dikkat çekti.
Kentte kadın cinayetlerini protesto için farklı saatlerde etkinlikler gerçekleştirildi. 29 Ekim Kadınları Derneği, Cumhuriyet Meydanı’nda; CHP, parti il binasında; Okuyan Kadınlar Derneği ise “Kadına Şiddete Dur Diyor” konulu bir basın açıklaması düzenledi.
Üniversite öğrencileri, Cumhuriyet Meydanı’ndaki açıklamaya yoğun şekilde katıldı. Açıklamada, “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganı atıldı. Açıklamada “Şiddetin önlenmesi sadece bireysel tedavi, rehabilitasyon veya cezalandırma ile olmaz. Şiddetin önlenmesi konusunda kanunların yeniden düzenlenerek, koruyucu tedbirlerin en üst düzeye getirilmesi ve cezaların caydırıcılığının ciddi anlamda artırılması gerekmektedir” denildi.
Şiddetle mücadele konusunda farkındalık oluşturulması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Bizler STK’ler olarak şiddetin hiçbir türünü kabul etmeyecek ve şiddetin önlenebilmesi için, yaşanmış şiddet hikâyelerinin tekrarlanmaması için, güvenli bir geleceğin inşa edilmesi için elimizden geleni yapacağız. Daha yaşanılabilir bir toplum için, şiddetin her türüne karşı gücümüzün yettiğince mücadele edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
KUŞADASI
Kuşadası Kadın Platformu artan kadın cinayetlerine karşı bir araya gelerek, kadın cinayetlerine ve şiddete karşı mücadele vurgusu yaptı.
İsmail Cem meydanında toplanan kadınlar sık sık “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Aklama, koruma, yargıla” sloganları attı.
Yapılan açıklamayı okuyan Bade Gül Şimşek, failleri cezalandırmayan, kadınları korumaktan aciz bir sistemin her gün daha fazla acıya neden olduğunu belirtti. Gül, “Kadına yönelik şiddetin bu kadar artması ve meşrulaştırılması bir tesadüf değildir. Kadın cinayetleri münferit olaylar değildir, politiktir” dedi.
Kadına yönelik şiddetin önünü açan, önleyici mekanizmaların etkin çalışmasını engelleyen, kadınların kazanılmış haklarını hedefe koyan siyasi iktidara karşı mücadele vurgusu yapan Gül, “Mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye ekledi. (Aydın/EVRENSEL)
GEBZE
Gebze Kadın Platformunun çağrısıyla ile bir araya gelen kadınlar, Gebze Eski Çarşı Tarihi Çeşme’den, Gebze Kent Meydanı’na yürüdü. Sık sık, “Kadın cinayetleri politiktir, “Aklama, koruma, katilleri yargıla” sloganları atıldı.
Birleşik Metal Kadın Komisyonu üyesi metal işçisi kadınlar, önlükleri ile katıldı. Eyleme yolda görüp katılan genç kadınlar da oldu.
“Bu şiddete, bu yok sayılmaya, istismara, katledilmeye karşı tek gücümüz birliğimiz” diyen kadınlar, 4 Ekim’de katledilen İkbal ve Ayşenur’u anarak açıklamalarına başladı.
Ömer Çelik’in “cezasızlık algısı var” açıklamasına atıfta bulunan kadınlar, “Semih Çelik katliam çağrısı yapmasına rağmen neden öncesinde gereken önlemler alınmadı? Sevilay Karlı defalarca başvurmasına rağmen, neden gereken yapılmadı ve bugün aramızda değil?” diye sordu
Basın açıklamasını, Gebze Kadın Platformu adına, Alev Çalımbay okudu. Çalımbay, İstanbul’da güpegündüz iki genç kadının katledilmesine ilişkin “Vahşice katledilen İkbal’in ve ailesinin suç duyuruları gerçekten dikkate alınmış olsaydı, “seni öldürmek için gelmiştim” diye bir yıl önceden cinayeti haber veren video yetkili makamları harekete geçirmiş olsaydı, beş ayrı hastane kaydı olması katilin takibe alınmasını sağlamış olsaydı, bir okul yetkilisi de çıkıp İkbal’in kaydını niye sildirdiklerinin peşine düşmüş olsaydı bu cinayet gerçekleşmeyecekti! Tıpkı diğer tüm kadın cinayetlerinde olduğu gibi etkin bir koruma ve önleme mekanizması olmadığı için bu cinayetlerde de göz göre geldi” dedi.
Çamlıbay şu ifadelerle kadınlara çağrı yaptı:
“Şiddetin her türlüsüne karşı etkin şekilde önleme ve koruma mekanizmalarının işletilmesi, gerçek bir eşitlik ve adalet sağlanması için harekete geçmeliyiz. Tüm kadınları ve kız kardeşlerimizi, yan yana olmaya, dayanışmayı bu mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.”
İSKENDERUN
İkbal Uzuner ile Ayşenur Halil’in katledilmesi üzerine İskenderun Kadın Platformu da artan kadın şiddetine ve cinayetlerine karşı basın açıklaması yaptı.
Eğitim Sen İskenderun Şube binasında yapılan basın toplantısında açıklamayı Meryem Çolak Keskin okudu.
Yargı paketleri adı altında şiddet faillerinin aklandığını belirten Keskin, “Biz “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!” dedikçe kadın katliamları her geçen gün daha vahşi boyutlar kazanıyor. Çocuklar da güvende değil! Çocuk istismarı giderek artıyor ve çocukları hayattan koparıyor. Biz bu satıları yazarken Tekirdağ’da istismara uğrayan iki yaşındaki Sıla bebeğin hayatını kaybettiğini, Manisa’da 3 haftadır kayıp olan Pelin Karaca’nın erkek arkadaşı tarafından öldürüldüğünü öğreniyoruz. Kadına şiddetin bu kadar artması ve meşrulaştırılması bir tesadüf değildir. Kadın cinayetleri münferit olaylar değildir, politiktir” diye konuştu.